Tarih: 23.12.2021 13:28

'Taziyeye katılmak ihraç sayıldı’

Facebook Twitter Linked-in

Gazeteistasyon- Diyarbakır’da 6 Kasım 2020'de Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmada KESK'e bağlı Eğitim-Sen üyesi 29 eğitim emekçisi gözaltına alındı. İfade işlemlerinin ardından yargılama sonucu iki Eğitim-Sen üyesi hakkında beraat kararı verilirken, 27'Sİ hakkında ise 'kovuşturmaya yer olmadığına dair' karar çıktı. Mahkeme ve savcılık kararına rağmen 24 eğitim emekçisi hakkında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ihraç edilmeleri talebiyle idari soruşturma başlatıldı. Eğitim-Sen üyeleri ile ilgili başlatılan bu idari soruşturma sonucu 27 Kasım'da 21 Eğitim-Sen üyesi mesleklerinden ihraç edildi. İhraç edilen 22 yıllık rehber öğretmeni Halis Kızılırmak, haksız ve hukuksuz bir şekilde eğitim emekçilerine mesaj verilmek istendiğini ifade ederek, 'Bize sorulan sorulardan biri de neden taziyeye katıldığımızdır. Taziyeye katılmak insani bir görev. Böyle bir gerekçe, bu toplumu hiçe saymak, yok etmeye yöneliktir. Hem gözaltında, hem savcılıkta hem de Milli Eğitim Teftiş Kurulunda bu soruyu bizlere sordular. Sendikal faaliyetleri birleştirip örgütle iltisaka dönüştürmeye çalıştılar' dedi. Bizden olmayanı biz atarız! Kamu emekçilerine yönelik ihraçlarla topluma bir mesaj verilmek istendiğini belirten Kızılırmak, 'Bizden olmayanı biz atarız mantığı çerçevesiyle uyguladıkları bir yöntemdir. Valiliğin izin verdiği 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 25 Kasım Öğretmenler Günü gibi etkinliklere katılmamızı ihraç edilmemize gerekçe yapıyorlar. Deyim yerindeyse gözün üzerinde kaşın var, diyorlar' şeklinde konuştu. Görme Engelliler Okulu'nda 15 yıldan bu yana rehber öğretmenliği yapan Abbas Şahin ise ihraçlarla Eğitim Bakanlığının keyfi ve bilinçli bir uygulama yaptığını belirterek şöyle konuştu: 'Bizim üzerimizden muhalif kesimlere mesaj veriliyor. OHAL Kanununun geçerliliğinin halen sürdüğü, tek adam iktidarının özellikle devam ettiği, tek elden kararlar verildiği karşımıza çıktı. Biz bunun hukuksal zeminde kaybedileceğini biliyoruz. Biz görevimize döneceğiz. Ancak, bu hukuksuzlukları yapanlar ileride mutlaka yargılanacaklar. Sendikal faaliyetler ihraç kararı Bizim yaptığımız faaliyetler mahkeme kararına sendikal faaliyet olarak kayıtlara geçti. Buna rağmen ihraç kararı verildi. Bakanlık ile görüşüldüğü zaman da 'zaten iki ay sonra İdari Mahkeme kararıyla dönersiniz', 'yapmak zorunda kaldık' gibi cevaplar verildi. Bu, bir yerlerden talimat aldıklarının ve ihraçların talimatla gerçekleştiğinin göstergesidir.” Hukuksuz bir şekilde ihraç edilmelerinin kendilerinde bir öfke yarattığını belirten 9 yıllık öğretmen Ezgi Çelik de bu hukuksuzluğu kabul etmelerinin mümkün olmadığını ve asla kabul etmeyeceklerini söyledi. Zulmün son bulması için mücadelelerine devam edeceklerini kaydeden Çelik 'Öfkeliyiz. Ama alanlarda olmaya, sendikalaşma hakkımızı kullanmaya devam edeceğiz. Ta ki, bu hukuksuzluklar bitene kadar. Son yaşanan süreçle KESK'e yönelen bir akış vardı. Sendika olarak güçleniyorduk. Moral motivasyonumuz yüksekti. Aslında bunu kırmak için müdahalede bulundular' şeklinde konuştu. Eğitim-Sen Genel Sekteri İkram Atabay, bütün mahkeme kararlarına rağmen yürütülen idari soruşturmalar sonucunda dosyaların KHK'nin geçici 35. maddesiyle oluşturulan komisyona havale edildiğini kaydederek, şunları söyledi: 'Aslında yerelde kapatılması gereken bir dosya olması gerekirken, buradaki yetkililerin dosyayı çok acil biçimde komisyona havale etmesinin arkasındaki nedenlerini de biliyoruz. Üç şubemizin yürüttüğü sendikal faaliyetler birilerini rahatsız etti. Sendikal faaliyetlerin önünü kesmek, siyasal iktidarın kucağında büyümüş olan bir sendikanın faaliyetlerine zarar verdiğini gören yetkililer, bunun önünü kesmek için böyle bir operasyon yaptılar. Bu tür baskıcı uygulamalara karşı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bu hukuksuz uygulamalara imza atanlar er geç adalet önünde hesabını verecek.”


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —