Esat Oktay Yıldıran’ın adının İzmir’de bir ilkokula verilmesine yönelik tepkiler sürüyor. Tepkiler sonrasında okuldan tabela kaldırıldı. Meclis genel kurulunda gündemi değerlendiren CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, ‘’Diyarbakır Cezaevindeki işkencelerden ve ölümlerden sorumlu olan bir komutanın adının 40 yıl sonra bir ilkokula verilmesi sizin yok saydığınız Kürt sorununun ta kendisidir’’ dedi.
Abim tutuklandı. Co adlı köpekle orada tanıştım
Yaşamının Kürt meselesinin barışçıl yöntemlerle çözümü için geçtiğini söyleyen Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır Cezaevi’nin kendi hafızasında büyük bir travma olduğunu belirterek, “Benim ağabeyim 1980'den sonra tıp fakültesi öğrencisiyken tutuklandı, cezaevinde tutuklu kaldı. Öğrenciyken annemle beraber cezaevine gittim ve ‘Co’ denilen köpekle orada tanıştım. Onun nasıl bir travma yarattığını kendi yaşamımdan da biliyorum avukatken de dinlediklerimden biliyorum ve şimdi de o cezaevi mağdurlarından biliyorum. O cezaevinde bu mağduriyeti yaşatan bir komutanın adı tam da şimdi, bu dönemde İzmir'de bir ilkokulun adı olarak yazılmış. Şimdi ‘Kürt meselesi nedir?’ derseniz tam da budur’’ dedi.
O tabelanın asılması sıradan bir karar değildir
Meselenin bu saatten sonra o tabelanın oradan indirilmesi olmadığını n iktidarınız döneminde bu tabelanın oraya asılmış olduğunu dile getiren Tanrıkulu şunları söyledi:
‘’Hem de ne zaman biliyor musunuz? Diyarbakır Cezaevinin Kültür Bakanlığının kararıyla ve bu Hükümetin kararıyla müzeye dönüştüğü tarihlerde. İzmir'de o tabelayı size karşı da bu Parlamentoya karşı da barış isteyenlere karşı da o tabelayı oraya asma cesaretini gösterdiler. Mesele indirmek değil bu saatte, mesele kimin oraya astığı, hangi zihniyetin oraya astığı? Eğer onu burada çözersek, onun üzerine gidersek, asıl bu meseleyi kimlerin çözmek istemediğini de anlamış oluruz. Çok sembolik bir şey, bakın, çok sembolik bir şey ama asıl mesele de burada yatıyor. Bunu yaparsak ve becerebilirsek gerçekten bu meselenin nasıl buraya evrildiğini de görmüş oluruz. O sıradan bir Milli Eğitim Müdürünün, sıradan bir okul müdürünün, bir Valinin kararı değil, bunu bilmemiz lazım; başka güçlerin o tabelayı oraya asmasıdır, aynı zamanda size karşıdır, o müze kararına karşıdır, o hafızayı canlı tutma çabasıdır aynı zamanda, bunu bilelim” dedi.