Gazeteistasyon- Diyarbakır İHD'nin her hafta Cumartesi günü düzenlediği oturma eyleminde Ramazan ve Hamide Şarlı kardeşler anıldı.
İHD' yöneticisi Fırat Akdeniz "Şarlı" kardeşlerin hikayesini okudu. Akdeniz, 29 yıl önce yaşananları şöyle anlattı:
"Bitlis ili Tatvan ilçesine bağlı Ulusoy Köyünde, o dönem Yelkenli Karakol Komutanı olan Durdun Ertuğrul köylülere baskı yaparak, onları silahlı nöbet tutmaya zorlar.
23.12.1993 tarihinde nöbet tutmaya zorlanmış olan köylüler, saat 23.00 ile 24.00 arasında; içerisinde 4-5 silahlı şahsın bulunduğu bir aracın güvenlik gerekçesiyle kapalı olan okula doğru gelmekte olduğunu görür. Köylüler, önce seslenerek silahlı kişilere uyarıda bulunur. Ancak araçtaki kişiler uyarıyı dikkate almayınca köylüler tarafından uyarı ateşi açılır. Araçtaki şahısların silahlı karşılık vermesi üzerine yaklaşık 15 dakikalık bir çatışma yaşanır. Yaşanan çatışma sonrasında araç geri çekilir.
Olayın ertesi günü sabah saatlerinde köye askerler ve yüzleri kapalı özel harekât timleri tarafından operasyon yapılır. Askerler, operasyon sırasında köyde yaşayan Hamide ŞARLI’yı gözaltına alıp götürmek isterler. Kardeşini yalnız bırakmak istemeyen Ramazan ŞARLI’nın “Ben de onunla birlikte geleceğim” demesi üzerine askerler iki kardeşi de, ailesinin ve tüm köylünün gözleri önünde panzere bindirerek götürürler. İki kardeşten o günden sonra bir daha haber alınamaz.
ŞARLI Ailesi o tarihten itibaren çocuklarının akıbetini öğrenmek için bölgede bulunan bütün karakollara başvurur, ancak bir neticeye ulaşamaz. Bunun üzerine aile 1993 yılı Aralık ayında Tatvan Cumhuriyet Başsavcılığı'na, Ulusoy Karakolu'nda görevli askerler hakkında suç duyurusunda bulunur. Savcılığın, Jandarma Komutanlığından ilgili kişilerin gözaltında olup olmadığı bilgisini talep etmesi üzerine Jandarma Komutanlığı 27 Aralık 1993'te verdiği cevapta ŞARLI kardeşlerin gözaltında olmadıklarını bildirir. Tatvan Savcılığı bu bilgi üzerine Hamide ve Ramazan Şarlı'nın PKK militanları tarafından kaçırılmış olabilecekleri iddiasıyla 11 Ocak 1994 tarihinde görevsizlik kararı vererek dosyayı Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesine gönderir. Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi yerel yetkililere standart bir yazı gönderir ve dosyadaki gelişmeleri üç ayda bir bildirmelerini isteyerek “Daimi Arama Kararı” verir.
Bunun üzerine aile 31 Ocak 1994 tarihinde bu sefer Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığına yazdıkları bir dilekçe ile Hamide ve Ramazan ŞARLI'nın kolluk güçlerince gözaltına alındıklarını bildirir ve hâkim karşısına çıkarılıp çıkarılmadıkları ile nerede tutulduklarına ilişkin bilgi talep eder. Baba Ahmet ŞARLI ise Şubemize başvurarak çocuklarının kolluk güçlerince gözaltına alındıktan sonra kendilerinden bir daha haber alamadıklarını bildirir.
Soruşturmada hiçbir ilerleme kaydedilmeyince anne Cemile ŞARLI 23.06.1994 tarihinde AİHM'e başvurur. AİHM, dosyayı kabul eder ve 4 Ekim 1997 ile 6 Mayıs 1998 tarihlerinde Ankara'da; başvuranlar, görgü tanıkları ve diğer ilgililerin ifadelerine başvurur. AİHM, yaptığı incelemelerin ardından 22 Mayıs 2001 tarihinde verdiği kararla AİHS'in etkili başvuru hakkını düzenleyen 13 ile bireysel başvuru hakkını düzenleyen eski 25. maddelerinin ihlal edildiğine karar verir; devleti ŞARLI ailesine tazminat ödemeye mahkûm eder."
Daha sonra, Şarlı kardeşler ve tüm Kayıp ve Faili Meçhul siyasi cinayetlere kurban gidenler için 1 dakikalık oturma eylemi yapıldı.