DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, iktidarın 2 yıl önce duyurduğu “İnsan Hakları Eylem Planı” nda yer alan vaatlerin durumunu değerlendirmek üzere TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Kadına şiddeti önlemeyi amaçlayan 6284 sayılı kanunun siyasi pazarlık haline getirildiğini söyleyen Yeneroğlu, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’e destek verdi. Yeneroğlu, “Kendi bekasını kadın ve çocukların bekasından üstün gören partililer tarafından yalnız bırakıldı” dedi.
Eylem planı ‘Kara mizah’
‘TBMM’de düzenlenen basın toplantısında iktidarın iki yıl önce “İnsan Hakları Eylem Planı” adı altında ilan ettiği vaatlerin son durumunu açıklayan Yeneroğlu, eylem planının “kara mizah” ve “samimiyetsizlik belgesi” olarak tarihte yer aldığını söyledi. Yeneroğlu, sözlerine uluslararası kuruluşların hukukun üstünlüğü, hak ve özgürlükler, yolsuzluk ve vatandaş mutluluğunu ölçen verileri paylaşarak başladı.
“2012 yılında yani milli gelirin en yüksek olduğu yıllarda Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde 58. sırada yer alıyorduk. Sonraki yıllarda 80., 99., 108. sıraya kadar geriledik. Bugün ise bu endekste 116. sırada yer alıyoruz. Çok açık ki, hukukun üstünlüğüne olan bağlılık azaldıkça milli gelirimiz ve ekonomik refahımız da azaldı. Hukuksuz bir düzen, yoksul bir düzeni de ne yazık ki beraberinde getirdi. Endeksten utanç verici bir detay da vermek istiyorum: İran, Sudan, Etiyopya gibi ülkelerle aynı klasmandayız. Lübnan, Rusya, Meksika gibi ülkelerin ise daha gerisinde yer alıyoruz’’ dedi.
Yeneroğlu, 2 Mart 2021 tarihinde Cumhurbaşkanı tarafından duyurulan İnsan Hakları Eylem Planı’nın üzerinden tam 2 yıl geçtiğini, planın açıklanmasının ardından, Salı günü TBMM Genel Kurulu’da kabul edilen 7. Yargı Paketi ile toplamda dört yargı paketinin yürürlüğe girmiş olacağının altını çizerek şunları söyledi:
“Peki bu kadar yasal düzenlemenin yapıldığı ülkemizde hak ihlalleri önlenebildi mi? Hukuk devletinin asgari gereklilikleri tesis edilebildi mi? Adalette en ufak bir iyileşme sağlanabildi mi? Elbette ki koskoca bir hayır. Bugün gün gittikçe artan şekilde hukuk devletinin en asgari şartlarının dahi sağlanmadığı, kuvvetler ayrılığının ve yargı bağımsızlığının görmezden gelindiği zorba bir anlayışla yönetiliyoruz; daha doğrusu savruluyoruz.”
‘