Tarih: 04.02.2023 12:41

‘Kürtçenin resmi dil olmasını istiyoruz’

Facebook Twitter Linked-in

Diyarbakır başta olmak üzere birçok il ve ilçede Kürtçe seçmeli ders kampanyası başlatan HezKurd, çalışmalarını sürdürüyor. Kürtçenin resmi dil olması için hazırladıkları raporu siyasi partilere sunduklarını belirten HezKurd Genel Koordinatörü Fevzi Bulgan, "Hareketimiz ilan edilmiş ilke ve amaçlar etrafında toplanan, tamamen bağımsız hareket eden bir gönüllüler platformudur. Hiçbir kurum, STK ve platform ile organik bağımız yoktur. Amacımız Kürtçenin resmi eğitim dili olması ve bu dilin gelecek kuşaklara taşınmasıdır" dedi. 

 

10 Şubat tarihinde sona erecek Kürtçenin okullarda seçmeli ders olarak tercih edilmesi kampanyası birçok il ve ilçede devam ediyor. Seçmeli derslerde Kürtçenin tercih edilmesi için kampanya yürüten platformlardan biri de HezKurd (Kürtçe Dil Hareketi). Kürtçenin resmi dil olması için hazırladıkları geni bir rapor siyasi partilere sunan HezKurd Genel Koordinatörü Fevzi Bulgan, yürüttükleri kampanya ve çalışmaları hakkında gazeteistasyon'un sorularını yanıtladı. 

Bulgan'ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: 

* HezKurd neden kuruldu, hedefi, beklentisi, çalışmaları neler?

Kürtçe, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucu halkı olan Kürt halkının dilidir. Bu dilin Türkiye Cumhuriyeti'nde resmi ve zorunlu eğitim dili olmasını ve böylece gelecek kuşaklara taşınmasını istiyoruz. Kürt çocuklarının kendi anadillerinde zorunlu eğitim almasını ve bu hakkın önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini söylüyoruz. Bunun için de sivil ve demokratik bir çalışma ortaya koyuyoruz. HezKurd olarak, evrensel hukuk ve ilkeleri temel alıyoruz. Hemen her konuda halkımızın hassasiyetlerini gözetip istişare ederek hareket ediyoruz. Dil mücadelesini hak temelli mücadele ekseninde yürütüyoruz. 

* Kürtçenin resmi dil olması için talepleri olan sizin gibi bir çok hareket ve platform var. Bunlar ayrı ayrı mı çalışma yürütüyor? Ayrı ise neden ortak bir çatı altında toplanılmıyor?

HezKurd, ilan edilmiş ilke ve amaçlar etrafında toplanan, tamamen bağımsız hareket eden bir gönüllüler birlikteliğidir. Dolayısıyla hiçbir kurum, STK ve platform ile organik bağı da yoktur. Ancak dil mücadelesine katkı sunan bütün kurum ve STK'lar ile birlikte çalışmaya da hazırdır. HezKurd ilkesel birliktelikten yanadır ve mücadeleyi şahıslar üstü yürütmeye özen gösterir.

 

* Kürtçe eğitim için hazırladığınız raporu kamuoyuna açıkladınız ve söz konusu raporu 9 siyasi partiye sundunuz ve görüşme gerçekleştirdiniz. Bu görüşmeler nasıl geçti? 

Raporumuzu siyasi partilerden önce Cumhurbaşkanlığı, TBMM, İçişleri Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı'na sunduk. Daha sonra 9 partinin genel merkezine ilettik ve diğer partilere de e-posta yoluyla ulaştırdık. Görüştüğümüz parti temsilcileri böyle bir raporun hazırlanmasının önemini ve kendilerine sunmamızdan dolayı memnuniyetlerini belirttiler. Raporu inceleyip değerlendireceklerini de ayrıca ifade edip bize teşekkür ettiler. Parti ziyaretlerimizdeki bire bir görüşmeler bize şunu gösterdi ki; Kürtler anadilde eğitimi toplumsal bir talebe dönüştürmediği sürece siyasetin tarafları fazla bir şey yapamayacaklardır. Hâlihazırda HezKurd olarak anadilde eğitimin toplumsal bir talebe dönüşmesini sağlamaya çalışıyoruz.

* Sunduğunuz rapor ve maddeleri özet olarak  sıralayabilirsek, neler söylersiniz?

Hazırladığımız rapor, geçmiş yüz yılda Kürtçenin önüne çıkarılan engelleri derli toplu olarak ifade ediyor. Bu raporun ana gayesi bir değerlendirme yapmak, bunu toplumumuzun dikkatine sunmak ve reaksiyon oluşturmaktır. Bu amaçla da raporumuzu birçok kişi, kurum ve kuruluşa ilettik. Geri dönüşler de olumlu seyrediyor. 

* Madde madde sunduğunuz çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi, Kürtçenin resmi dil olması için yeterli mi?

HezKurd olarak Kürtçenin resmi dil olması, eğitim dili olması ve değiştirilen yer isimlerinin iadesi şeklindeki üç temel ilkemizi söylemeye ve bunları talep etmeye devam edeceğiz. Ancak halihazırdaki şartlara ve hareket kabiliyetimize uygun olarak mümkün olan, alınabilir-verilebilir olanlar için çaba gösteriyoruz. Bu minvalde var olan imkânları kullanarak daha büyük imkânlara ulaşmak için çalışmalar yürütmekteyiz. Bu çalışmaların başında da seçmeli Kürtçe dersleri gelmektedir.

* Türkiye'de Kürtçe seçmeli dil olarak okutuluyor. Ancak, 'Öğrencilerin talebi fazla, fakat öğretmen ataması yapılmıyor' şeklinde şikâyetler var. Buna benzer eksiklikler yaşanıyor mu?

Ortaokullarda verilen seçmeli derslere sahip çıkan, bu derslerin seçimini teşvik eden kişi ve kurumların sayıları da oldukça fazla. Ancak toplumumuzda gerekli olan dilsel bilinç düzeyine varıldığını maalesef göremiyoruz. Yine de bu bilincin çok güçlü bir şekilde geliştiğini de söylememiz gerekiyor. Bu açıdan daha çok çalışmamız gerektiğinin de farkındayız. Seçmeli dersler çoğunlukla okul idarelerinin inisiyatifi ve imkânları ölçüsünde tercih ediliyor. Bu sebeple Kürtçe seçmeli ders tercihlerinde birçok engel ortaya çıkmakta. Bu durum, velilerin, öğrencilerin ve öğretmenlerin Kürtçe seçmeli dersler konusunda soğuk davranmalarına sebep oluyor.

 

*Anadilin sadece ilköğretimde seçmeli ders olarak okutulması yeterli mi? Yeterli değil ise eğitimde Kürtçe dil için hangi yasal düzenlemeler yapılmalı.

Kürtler vergi verip her türlü külfete katlandıkları halde devlet imkânlarından yeterince faydalanamıyor. Kuşkusuz Kürtler, tarihleri ve varlıkları ile kadim bir millettir, zengin bir dile sahiptir. Aynı zamanda Cumhuriyetin kurucu unsuru olan bir halktır. Böylece Kürtçenin de Türkçe ile aynı statüde olması gerekiyor. Sistematik asimilasyon politikaları kapsamında baskı ve yasaklar ile geçen seksen yıldan sonra 2004 tarihli Avrupa Birliği uyum yasaları ile tanınan ve 2012 tarihinde getirilen seçmeli Kürtçe derslerini işlevsel hale getirmemiz gerekiyor. Bizce bu dersler, Türkiye Cumhuriyeti'nde tarihsel bir dönüm noktasıdır. Seçmeli Kürtçe dersi bir imkândır ve bizler, geçmiş dönemlerde uygulanan yasakçı politikalardan sonra büyük bir öneme sahip olup bu imkânı amasız ve fakatsız kullanmalıyız. Bu, daha büyük imkânların alt yapısı olacak. Bu, Kürtçenin anadilde eğitime ve Kürtçenin anayasal teminat altına alınmasına giden yolu kolaylaştıracaktır.

* En son değişik parti, kurum, platform ve STK'lar tarafından seçmeli derste Kürtçenin tercih edilmesi için kampanyalar başlatıldı. Basın bunlara yer verdi. Bu kampanyalardan beklentiniz neler?

HezKurd olarak, seçmeli ders sürecinden önce birçok basın kuruluşu, siyasi parti ve STK'dan kampanya sürecine aktif destek vermelerini talep ettik. Özellikle Rudaw ve K24 medya kuruluşları geçen sene olduğu gibi bu sene de kampanyaya büyük ilgi gösterdiler. Destek veren herkese 

saygılarımızı sunuyor ve teşekkür ediyoruz. Belirtmekte fayda görüyoruz ki tercih sayıları, bu kampanyanın matematiksel karşılığıdır. Bizler bu çalışmalar ile anadilde eğitim konusunda kamuoyu oluşturmak ve dil meselesini toplumsal bir talebe dönüşmek isteğindeyiz. 

* Kampanya dışında, Kürt dilinin okunması, öğretilmesi için neler yapılması gerekir ileride?.

Kampanya, geçici ve kısa süreli bir çalışmadır. Ancak bizler gerek kurumsal, gerek kişisel, gerekse de toplumsal olarak her zaman ve her yerde Kürtçenin eğitimini ve Kürtçe eğitimi öne çıkarmalıyız. Dil bilincini bu şekilde güçlendirebiliriz. Ayrıca biz Bakur Kürtlerinin içinde bulunduğu durumu ortadan kaldıracak ilk ve en önemli varlık da dildir

* Çocuklarının Kürtçe öğrenmesi için ailelere bir çağrınız, öneriniz var mı?

Kürtler kendi evlerinde Kürtçe alfabe, gramer ve sözlük bulundurmalıdır. Yanı sıra her evde Kürtçe kitaplar(roman, hikaye, masal vs) bulundurulmalı ve günün az bir zaman diliminde de olsa ailece Kürtçe ile iştigal edilmelidir. Kürtçe üzerine düşünmek ve konuşmak, dili tetkik etmek... Bunlar aile içinde Kürtçe konuşmayı tetikleyecektir. Ve ortaokula giden çocuklar için Kürtçe seçmeli derslerin tercih edilmesine azami özen gösterilmelidir.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —