Tarih: 28.12.2020 13:18

İmam suyunda ziftlenenler!

Facebook Twitter Linked-in

İstibdattan rakı da çok çekmiş. Müptezelleri, yolunu bulmuşlar ulu orta rakı istemenin. Kimi gıravatlı demişler kimi dem, kimi piyiz; kimi de dönemin yasakçı İstanbul Valisi Fahrettin Kerim’in (Gökay) adını uygun bulmuş! M. Kemal Paşa da rakıya isim verenlerden; o “Paşa gıdası”nı yakıştırmış…Bir de rakıya “İmam Suyu” adını uygun görenler var! Alay etmek için mi yakıştırılmış bu isim; yoksa yermek için mi? Oysa hiç de öyle bir manası yok rakıya “İmam suyu” yakıştırmasının…Mücbir sebep gibi bir şey aslında… Malum Yemen, giden gelmiyor, harp hali… Zabitler yersiz yurtsuz, bir cepheden diğerine koşuyor. Arada rahatlamak gerekiyor… Yemen’de belli mesafelerde kaleler karakollar kuruluyor…Askerlik bu; o vakitler, telsiz-telefon- internet yok; her şey borazan ile hallediliyor; yat-kalk-hücum-toplan borusu ötüyor… İşte bir de imam ve su borazanı var. İkisinin tınısı ayrı….Zabitler arasında parola oluyor imam ve su borazanı ötüşü… Rakı diyorlar iki borunun art arda öttürülmesine… Zabitlere efkar çöküp de, rakı tükendiğinde diğer kaleye iki boru öttürülüyor, ilki imam diğeri su tisi… İşte karşı taraf anlıyor ki; eksik olanı; tedarik ediliyor eksik kalan…Emekli Korgeneral Cemal Madanoğlu, anılarında Yemen Gazisi Yüzbaşı Aziz’e atfen şöyle anlatıyor İmam Suyu’nun öyküsünü: “Zabitler, Yemen’de rakı içerlermiş. Yaşam koşulları öyle ki içki de içiliyor. Rakı kalmadığı zaman karşı kaleye iki boru çaldırırlarmış ardı ardına… Birincisi İmam borusu, ikincisi Su. Böylece “İmam Suyu” istediklerini anlatırlarmış…” Meraklısına not: Derleyen Halim Tugay Madanoğlu Korgeneral Cemal Madanoğlu’nın anıları S-65


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —