Gazeteistasyon- HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit, Abdullah Koç, Kemal Peköz, Muazzez Orhan, Celadet Gaydalı, Adalet Bakanlığı önünde başlattıkları 'Adalet nöbetinin' engellenmesini protesto etmek için Meclis’te açıklama yaptı. HDP'liler, ''Çağrımız nettir. Avukatlar İmralı'ya gitmelidir'' dediler.
HDP'liler mecliste yaptıkları basın açıklamasında şunları söyledi:
Biz yaklaşık bir haftadır Türkiye’deki bir hukuksuzluğu ve keyfiliği anlatmak için Adalet Bakanlığına adalete ve hukuka uyma çağrısı yapıyorduk. İmralı’daki tecridin aslında Türkiye’deki yönetim şekline dönüştüğünü bugün tekrar anladık. Bu ülkede çözüm, diyalog, demokratik yollarla sorunların çözülmesi gerektiğini uzun süredir vurguluyoruz. Ancak 2 yıldır bu konuda en önemli rolü oynayacak olan aktör tecrit altında. Yani 2 yıldır bizler, Türkiye’deki bütün halklar, Sayın Öcalan’ın ve diğer mahpusların ailesi İmralı'da ne olup bittiğini bilmiyor. 21 aydır ne olup bittiğini bilmediğimiz bir adadan bahsediyoruz. İşte bu hukuksuzluk Türkiye’de savaş politikalarının büyümesine, darbe zihniyetinin mevcut iktidar şahsında bütün topluma dayatılmasına, savaş politikasının içeride ve dışarıda toplumun bütün mekanizmalarını esir almasına sebep oldu.
Çözüm projesi olan aktörlerin konuşmasının koşulları sağlanmalıdır
AKP-MHP iktidarı, tek sığınağı olan savaş politikasını neredeyse tüm toplumsal kesimlere, tüm komşu ülkelere yansıtmış durumda. Bu yüzden biz bu savaş politikalarına karşı öncelikle tecridin kalkması, çözüm projesi olan aktörlerin konuşmasının koşullarının sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Bu tecridin bütün halka, topluma ve özellikle Kürt halkına Kürt düşmanlığı olarak döndüğünü biliyoruz, her an yaşıyoruz. İşte Fransa'daki katliam, Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılar ve Semra Güzel arkadaşımızın vekilliğinin düşürülmesinin tümü, uzun yıllardır Kürt sorununu bastırma ve inkar denkleminden çıkmama politikasının sonucudur.
Türkiye'nin kanunları, Devletin hukuku uygulansın
Buradan tekrar çağrımızı net bir şekilde yapıyoruz. HDP olarak bütün engellemelere rağmen bizler bu çağrılarımızı sürdüreceğiz. İmralı’da Öcalan ve diğer mahpuslara Türkiye’nin kanunları, bu devletin hukuku uygulansın. Görüşmeler gerçekleşsin, avukat görüşmeleri gerçekleşsin. Ayrıca CPT’nin birkaç gün önce İmralı'ya gitmiş olması ve oradakilerin CPT görüşmesine çıkmamış olması endişe ve şüpheleri derinleştiriyor. Hem aile hem Kürt halkı hem demokratik ve sivil toplum kuruluşları hem de demokratik siyaset yapan HDP olarak durumdan son derece endişeliyiz. Avukatların İmralı’ya gidişini engelleyen Türkiye’de herhangi bir yasa yok. Aile görüşünün olmasının önünde herhangi bir engel yok. Bugün keyfi olarak engellendiğimiz gibi İmralı’da da bir tecrit sürüyor. Tecrit politikası Türkiye’yi esir almış durumda.
Yasalar uygulanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz
Biz açıklamamızı burada yapmak zorunda kaldık. Nöbetimizi sürdürmeye kararlıyız. Bu ülkenin yasaları uygulanıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Çağrımız nettir: Avukatlar İmralı'ya gitmelidir. Herkesin “durum kritiktir” dediği bir dönemde siyasal çözümün öncülüğünü yapacak aktörlerin önü açılmalıdır. CPT’nin ziyaretinden sonra başlayan kaygılar ve şüpheler bir an önce giderilmelidir. Bunun sorumlusu Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve iktidarın ilgili kurumlarıdır. Buradan çağrımızı Sayın Bozdağ’a tekrar yapıyoruz. İmralı’da avukat görüşüne ilişkin Sayın Bozdağ açıklama yapmalıdır, gereğini yapmalıdır. Avukat görüşünün önü açılmalıdır''