Hak ve Özgürlükler Partisi HAK-PAR ‘2023 seçimleri ve Kürtler’ başlıklı toplantıya davet edilen çok sayıda aydın ve akademisyen katıldı. Konuşmacılar Türkiye’de 14 Mayıs 2023 seçimlerinde Kürtlerin tutumu, mevcut Kürt karşıtı kutuplaşma ve HAK-PAR’ın Kürt milli taleplerini merkezine alan seçim stratejisi hakkındaki görüş ve düşüncelerini dile getirdiler. HAK-PAR’ın izlemesi gereken strateji hakkında önerilerini sundular. HAK-PAR’ın teşkilatlanmasını tamamlayarak seçimlere katılma hakkını elde etmesinin önemli olduğuna dikkat çekilen konuşmalarda, Seçim sürecinde Kürtlerin öne çıkan taleplerini çalışmalarının merkezine alan HAK-PAR’ın desteklenmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
HAK-PAR Genel başkanı Düzgün Kaplan yaptığı konuşmada, Osmanlı devletinin çözülme sürecinde de Kürtler kendi milli hedeflerini gerçekleştirmek yerine enerjilerini Padişahçılarla -İttihat Terakkiciler arasındaki iktidar kavgasında taraf olarak tükettiklerini ve hüsrana uğradıklarını ifade ederek, ‘’Türkiye devletinin kuruluşundan bu yana da aynı kısır döngü içinde oldular. Kürtler; Padişahçılar mı, Kemalistler mi iktidara gelsin? İnönü mü Menderes mi? Demirel mi Ecevit mi? Hep Türklerin iç iktidar çekişmelerinde enerjilerini tükettiler. Şimdi de aynı kısır döngü içine hapsedilmek istenmektedir. Kürt karşıtlığında yarışan Millet ittifakı mı, Cumhur ittifakı mı? Bu kısır döngüden çıkılmalıdır. HAK-PAR Kürtlerin enerjilerini kendileri için kullanması gerektiğine vurgu yapıyor. Kürtler, Kürt karşıtı bloklara payanda olmak yerine, kendi ulusal taleplerini merkeze alan bir siyaset yürütmelidir’’ dedi.
HAK–PAR’ın bir halkın yürüttüğü özgürlük mücadelesinin küçük bir parçası olduğunu belirten Kaplan, şunları söyledi:
‘’Bu mücadelenin en az 200 yıllık bir geçmişi var. HAK-PAR bu mücadele mirasının bugünün, bu konjonktürün ortaya çıkardığı bir uzantısıdır. Biliyoruz ki; Eğer bir millet kendi evlatları eliyle, kendi kendisini yönetmezse, çocuklarının cesetleriyle Zilan deresi kan akar.’’