Tarih: 20.10.2021 09:37

'Evlerimizi terk etmeyeceğiz'

Facebook Twitter Linked-in

Gazeteistasyon - Dicle Nehri kenarındaki Feritköşk ve Dicle mahalle sakinleri, evlerinin yıkılıp yandaşlara peşkeş çekileceğini belirterek evlerini terk etmeyeceklerini söylediler. Dicle Nehri'ne bakan yamaçta kurulan ve daha çok 90'lı yıllarda göçten gelenlerin yaşadığı Feritköşk ve Dicle mahalleleri için, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un ek 1. maddesi uyarınca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzası ile 18 Ağustos 2017 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanan karar uyarınca yıkım kararı verildi. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerinin mülk sakinlerini borçlandırarak TOKİ'den ev verme vaatlerini kabul etmeyen mahalle sakinleri, hiçbir şekilde evlerini terk etmeyeceklerini, gerekirse yıkım için gelecek iş makinelerinin önüne yatacaklarını söylediler. Muhtar Şentürk: Riskli alan diyorlarsa bunu ispatlasınlar Yıkım kararına imza atmayacaklarını ve mahalleyi terk etmeyeceklerini belirten Feritköşk mahalle muhtarı Mehmet Ali Şentürk, 'riskli alan' denilerek mahallelerini yıkılmak istendiğini ancak mahallelerinde Karayolları'na ait 12 bloktan oluşan lojman bulunduğunu, aynı şekilde Hilton Oteli'nin yeni yapıldığını belirterek, 'Hilton emsaldir. Madem ki riskli bölge, bu binalara nasıl izin verildi. Büyükşehir Belediyesi İmar Daire Başkanlığı'na gittik. Onlar da 'riskli alan' dediler. Ama riskin ne olduğunu söylemiyorlar. Çünkü onlar da biliyorlar ki buranın risk taşımadığını. Riskli alan diyorlarsa bunu ispatlamaları lazım. Bölgede afet mi olmuş, sel mi yaşanmış, deprem mi olmuş? Gelin bakın evlere hepsi sapasağlam ve hepsinin tapusu var. 40-50 yıldır yapılan evlerde bırakın bir yıkımı, bir çatlak bile göremezsiniz' dedi. 'Kentin en eski mahallelerinden biri' Feritköşk'ün kentin en eski mahallelerinden olduğunu ve o mahalle kültürünün on yıllardır devam ettiğini ifade eden muhtar Şentürk, 'Doğma büyüme buralıyım. Mahalleye asıl yerleşim 60'lı 70'i yıllarda başladı. Ancak 90'lı yıllarda köyler boşaltılınca göçler yaşandı. Dicle, Eğil ve Bingöl'den gelenler oldu. Herkes parasını ödeyip arsa satın aldı, tapusunu aldı, ev yaptı. 3 bine yakın hane var. Tek bir tanesi bile gecekondu değil. Hepsinin tapusu var. Vergilerini ödüyorlar. Buradan çıkmayacağız. Ha beni evimden, mahallemden etti, ha beni ülkemden sürgün etti. Ben öyle bakıyorum. Buraları yıkıp birilerine peşkeş çekeceklerse buna mahalleli olarak izin vermeyiz. Bizler benliğimizi, kültürümüzü, kişiliğimizi burada kazandık. Burada eski mahalle kültürü değil, aile kültürü var. Herkesin kapısı açık. Mahallede bir tek hırsızlık olayına rastlamazsınız. Mahallenin erkekleri genelde il dışında mevsimlik işlerde çalışır. Ailesine, çocuklarına mahalleli sahip çıkar. Cenazesi olsa, cenaze sahibi burada olmazsa, ya da gelemiyorsa cenazesini biz kaldırır, taziyesini biz kurarız. On yıllardır bir aile gibi yaşıyoruz. Herkes birbirini tanır. Burada kimse aç kalmaz. Hiçbir geliri olmayan bir aile bile olsa kesinlikle aç kalmaz: O aileye mutlaka bir tabak yemek getiren komşusu olur. Çünkü bilir ki, aynısını komşusunun da ona yapacağını. Bu dün de böyleydi, yarın da böyle olacak' şeklinde konuştu. 'Mahallemiz büyük bir aile gibi' Mahalleye ilk yerleştiklerinde elektrik ve yolun olmadığını, suyu kuyudan temin ettiklerini, çamurdan dolayı kışın çizmeyle gezdiklerini belirten Şentürk, 'Dişimizle tırnağımızla bu yaşam alanını oluşturduk. Yaşadığımız tüm zorluklara rağmen burayı terk etmedik. Balık tutarak, bostan ekerek yiyeceğini karşılayanlar var. Manava, fırına ihtiyaç duymaz kimse. Çünkü sebzesini kendisi eker, ekmeğini tandıra yapar. Eski mahalle kültürü bir tek burada geçerli. Büyük bir aileyiz. Onun için bu dokunun bozulmasına izin vermeyiz' dedi. 'Zenginleri buraya getirmek istiyorlar' 1978 yılından bu yana mahallede yaşadığını belirten mahalle sakinlerinden 61 yaşındaki Ali Mızrak, 'risk alanı' sözüne inanmadığını belirterek, 'Madem ki risk alanı diyorlar, o zaman neden bizleri çıkarıp buraya yeni konutlar yapıyorlar. Bizi TOKİ'ye, kiraya zorlamasınlar. Başka yere gitmeyiz. Benim iki katlı, bahçeli evim var. Bana 130 bin TL teklif ettiler. Kabul etmedim. Zenginleri buraya getirmek istiyorlar. Evimizi vermeyeceğiz' şeklinde konuştu. 'İş makinelerinin önüne yatarız' Feritköşk mahallesine 30 yıl önce gelin geldiğini, dişleriyle tırnaklarıyla burada yeni yaşam kurduklarını belirten mahalle sakinlerinden Songül Kelekçiler ise 'Mahallemiz yoksul. Ancak mutluyuz, huzurluyuz. Herkes birbirini tanır. Kardeşçe yaşıyoruz. Yıllardır uğraşarak mahalleyi bu hale getirdik. Cefasını çektik, sefasını başkasına çektirmeyiz' dedi. Sur'da insanların zorla evlerinden çıkartılarak evlerinin yıkıldığına tanık olduklarını belirten Kelekçiler, 'O insanların nasıl perişan olduklarına, bir parça ekmeğe muhtaç olduklarını gördük. Bizi de mi bu hale koyacaklar? Kusura bakmasınlar buna izin vermeyiz. Riskli alan diyorlarsa, önce şu arkamdaki Hilton Oteli'ni yıksınlar. Zenginlere peşkeş çekip bizi zorla çıkarmaya çalışırlarsa direniriz. İş makinelerinin önüne yatarız. Biz kadınlara bile kalsa buranın yıkımına izin vermeyeceğiz' şeklinde konuştu.


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —