Bana cuntanı söyle

Darbe, darbe teşebbüsleri ve ihtilal; kanıksadıklarımızdan. Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un 27 Mayıs ve seçim değerlendirmeleri bir vakitler ki o kadar da geç değil, “Her şeye muktediriz. TSK; hükümetin emrinde” diye diye 15 Temmuz’a yakalanan Ak Parti, bu kez her söz, işaret ve mimikte, darbe ve darbeye teşebbüs görmekten uykusuz kalıyor. Oysa ki, darbe öyle kolay kolay gelmiyor, ilkin cuntalar kuruluyor, cunta cunta içine giriyor-çıkıyor- hiç boşluk kalmıyor. Sonra nümayiş tertip eden, sağı solu bombalayan rütbesiz siviller ortaya çıkıyor. Darbe dediğin ancak ve ancak böyle başarılı oluyor. Örneğin, 27 Mayıs’ın başarısı bundan. Talat Aydemir ve 9 Mart’ın başarısızlığı da bundan. Yani, darbenin olmazsa olmazı cuntalar. Bir değil birkaç cunta olacak. Birbirlerine fena halde geçecekler, boşluk kalırsa safları şeytan dolduruyor! İşte en başarılı darbesinin mihenk taşı da birden fazla cuntanın ABD’nin telkiniyle emir-komuta ile hareket etmesinden geliyor. 15 Temmuz’un başarısızlığının temelinde cuntaların cunta içinde birleşip kaynaşamamasından kaynaklandığı da darbenin Tunç Kanunu anımsatıyor. Erken yol almak isteyen cunta, diğeri veya diğerleri tarafından tepeleniyor. 12 Mart 1971 tarihinde bilinen iki cunta var; biri Cemal Madanoğlu, diğeri Doğan Avcıoğlu. Ancak bir üçüncü cunta daha var; Cemal Tural’ınki… Cemal Tural da eski genel kurmay başkanı. O MHP’nin içine elini uzatıyor. Tural darbesine zemin hazırlayacaklardan ilki Mürşit Altaylı’nın önderliğinde Dinamik Ana Stratejiler (DAS) adı altında İstanbul’da örgütlenirken, diğeri de İzmir’de Nasyonal Aktivite Zinde İnkişaf (NAZİ) ismiyle tutunmaya çalışıyordu. İzmirli NAZİ’lerin başında Gündüz Kapani buluyordu. İzmir’in Nazi’leri Cemal Tural darbesine finans sağlama adına iki kişiyi Yamanlarda dağa kaldırıp, güpegündüz üzerlerindeki yüklü miktarda parayı gasp ediyorlardı. Yamanlar, hadisesi Türkiye’de ilk kez siyasi amaçlı soygun olarak tarihe geçerken, sonrasında sola da ilham kaynağı oluyordu. Tural cuntasının sivil ayağını örgütlemekle memur edilen Albay emeklisi Abdülvahit Erdoğan’dı., (aynı zamanda 27 Mayıs’ta bir yıl kadar İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevini üstlenmiştir) Avukat Turan Özbay, yıllar sonra kaleme aldığı anılarında Tural cuntasını şöyle anlatıyor: “Abdülvahit beyin tüm hesapları, orduda mevcut olduğunu söylediği Cemal Tural Cuntası’na dayanıyor. Kendisi Tural Cuntası için sivil kadro hazırlıyor.” Neyse, darbe için bir değil birden fazla cuntaya ihtiyaç var. Ki 15 Temmuz’da da Tural gibi haliyle unutulan cuntalar mutlaka vardır. Emekli General Başbuğ’un “darbe” sözü köpürtülse de, tuhaf olan “Kontrgerillayı hiç görmedim” açıklamasının görmezden gelinmesidir… Meraklısına not: Turan Özbay Eve Dönmeyeceğiz S-127