Galat-ı meşhur; “yalanın tekrarlana tekrarlana gerçeğe dönüşmesi” demek. Kadim Türk tarihi aslında galat-ı meşhurlarında toplamı olarak karşımıza çıkıyor. Baltacı ile Katerina, Almanlar yenildi, bizde hükmen yenik sayıldık vs vs..
Neyse sosyal medya tam da coğrafyanın ruhu. Rivayet-tevatür-sallama-allama-pullama ne yaparsan ne yazarsan yaz mutlaka alıcı ve satıcı buluyor. Hanidir dikkati çekiyor Atatürk ve Mazhar Osman’a ilişkin anekdot!
Yani Atatürk ile Bakırköy Tımarhanesinin kurucusu Mazhar Osman arasında yaşandığı iddia edilen diyalog. İlkin o meşhur diyaloğu yazayım: “ Mazhar Osman Atatürk'le görüşmektedir. Bir ara Atatürk sorar:
-Osman Bey, bu delilik nasıl bir şey?
- Gazi Paşam az da olsa herkeste bir parça vardır, deyince Atatürk:
-Ne demek istiyorsun, bende de mi var? Hoşsohbet ve sözünü esirgemeyen biri olan Mazhar Osman:
-Ohooo... Sizde herkesten bin beteri var. İçeride ve dışarıda dört iklim yedi cihana kafa tutmak akıllı adamın yapacağı iş mi?
Atatürk dakikalarca güler... “
İşin aslı böyle bir diyalog yok. Tam bir galat-ı meşhur. Atatürk, Mazhar Osman’a mesafeli hatta soğuk. Mazhar Osman da durumun farkında. Sadece Atatürk değil, Kuvay-ı Milliye kadroları da öyle. Çünkü İstiklal Harbi’nde Mazhar Osman ortalarda yok!
Neyse döneyim işin aslına.
Cumhuriyetin ilk tıp kongresi 1925 yılının Eylül ayında Ankara’da düzenleniyor. Mazhar Osman için kongre önemli. Çünkü Atatürk ve İsmet paşa ile görüşmeyi, tanışmayı umuyor. Ancak o günlerde Atatürk Kastamonu’da seyahatte. Şapka devrimini milletine tanıtıyor. Dolayısıyla kongrede M. Kemal yok. Kongrede hazır bulunan isim dönemin Sağlık Bakanı Refik Saydam. Mazhar Osman o sıra, Reşadiye kışlasını Bakırköy Akıl Hastanesi’ne çevirmek için çalışıyor. Bunun için Refik Saydam’a dil döküyor. Başta Atatürk olmak üzere hükümet projeye soğuk.
Refik Saydam, Atatürk’ün Mazhar Osman’ın Bakırköy projesini takıntı yaptığını düşündüğünü söylüyor: “Bak, aramızda kalsın, şu anda burada olmayan bir büyüğümüz, senin için ‘Mazhar Osman delilerinden de delidir’ diyor”
Mazhar Osman, isim söylenmese de Atatürk’ün kast edildiğini anlıyor ve Refik Saydam’a şu yanıtı veriyor:
“Onun bana deli demesi mühim değil! Ben ona deli demeyeyim”
İşte galat-ı meşhurun aslı..
Meraklısına not.
Liz Behmoaras
Mazhar Osman-Kapalı Kutu
S: 285-287