AB'nin koltuk meselesi ve Demirel

Siyasetçi için en mühim simge, koltuk! İktidar sembolü kadar, köklü sınıf ve saray entrikalarını da tanımlıyor koltuk. İktidarın bekleme odalarında, karşısında mesajlar koltukla alınıp veriliyor…Mesela “Alçak koltuk” krizi diplomasi literatüründe yer aldı 2010 yılında. İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Danny Avalon, Türkiye’nin İsrail Büyükelçisi Oğuz Çelikkol’u oturtuverdi, karşısındaki “Alçak” koltuğa! Apar topar merkeze çekilmişti, Çelikkol! Çok değil daha birkaç gün önce yine bir koltuk krizi çıktı karşımıza…Külliye’de AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’i “alçak” değil ama bu kez üçlü koltuğa oturtuldu! Dedik ya koltuk meselesi önemli, oturmak bir kalkmak bin bir dert… Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de dertliydi koltuktan yana, 6 kere gidip 7 kere gelse de, hiç unutamamıştı, koltuktan kalkışını… Unutamadıkları arasında bir de askerlerin koltuktan kalkmamaları vardı Süleyman Demirel’in. Yıl 1965; Süleyman Demirel artık Başbakan… Başbakan olarak ilk kez Milli Güvenlik Kurulu toplantısına başkanlık ediyordu Süleyman Demirel…Ama o da ne salona giriyor ve askerler yerlerinden kıpırdamadıkları yıllarda ana muhalefet partisi lideri olarak CHP Genel Başkanı İsmet İnönü içeri girdiğinde işler değişiyordu. Demirel yaşadıklarını şöyle anlatıyordu: “Bir süre sonra İnönü içeri girdi. Hepsi ayağa kalktılar. Bu bir ‘tavır’ koymaydı. Çok üzüldüm. Hatta o gece, uykum kaçtı. İstifa etmeyi dahi düşündüm!” Kısacası kadim ve modern dünyada iktidarın gardiyanıdır “Koltuk”, siyasetçi ise “dilencisidir” Meraklısına not: Mehmet Kutlular-İşte Hayatım S. 125