Tarih: 19.11.2021 14:25

10 yılda 228 çocuk yaşamını yitirdi.  64 çocuk kolluk kuvvetlerince açılan ateşle öldü

Facebook Twitter Linked-in

Gazeteistasyon- 20 Kasım BM çocuk hakları sözleşmesinin yıldönümü nedeniyle Basın açıklaması yapan İHD Diyarbakır şubesi, 10 yıllık süreç içerisinde 228 çocuğun yaşamını yitirdiğini ifade etti. Çocuk hakları sözleimesinin yıldönümü dolayısıyla, İHD raporunu açıklayan İHD Diyarbakır şubesi Başkan yardımcısı Ezgi Sıla, 2011-2021 yılları arasında 228 çocuğun yaşamını kaybettiğini belirterek, şöyle dedi: ‘’Bu on yıllık süreç içerisinde toplam 228 çocuk yaşamını yitirmiş bu çocukların yüzde 78’ini erkek yüzde 22’sini ise kız çocukları oluşturmuştur. Yaşamını yitiren çocukların yaş aralığına bakıldığı zaman 0-5 yaş aralığında 30’a yakın çocuğun yaşamını yitirdiği görülmektedir. Yine yaşamını yitiren 6-15 yaş aralığındaki çocukların sayıca fazla olduğu bilançoda görülmektedir. Çocuğun üstün yararını ve sağlıklı bir ortamda yaşama hakkının tümüyle ihmal ve ihlal edildiği bir tablo karşımıza çıkmaktadır. Yaşam hakkı ihlallerinin yaşandığı illere bakıldığında ölümlerin en yüksek olduğu iller aşağıda grafikte de gösterdiğimiz gibi Şırnak, Diyarbakır, Hakkâri, Mardin ve Antep’tir. Yaşamını yitiren 228 çocuğun ölüm sebeplerine bakıldığında 64 çocuğun kolluk kuvvetleri tarafından açılan ateş sonucu yaşamını yitirerek ilk sırada, 62 çocuğun ise bombalı saldırılar sonucu yaşamını yitirerek ikinci sırada yer aldığı görülmüştür.  Kolluk kuvvetlerinin silah kullanırken kanunun tanımladığı sınırlar içinde ve kademeli olarak silah kullanması gerekirken, bu durumu gözetmeden, yetkisini aşar nitelikte silah kullanması çocukların yaşam hakkını ihlal etmektedir. Raporumuzda paylaştığımız verilere bakıldığında, özellikle sokağa çıkma yasağı uygulamalarının başladığı 2015 yılı Ağustos itibari ile çocukların yaşam hakkı ihlallerinde ciddi bir artış olduğu gözlenmiştir. Yaşam hakkı ihlal edilen çocuklarla ilgili idari ve yargı organlarınca, etkili ve adil bir soruşturma yürütülmemesi, faillerinin gizlenmesi ve yargı karşısına çıkarılmaması, suç işleyen kolluk birimlerini adeta cesaretlendirmekte, gerçekleştirdikleri ihlalleri sürdürmeye teşvik etmektedir. Özellikle sokağa çıkma yasakları sırasında çocuklara yönelik gerçekleşen yaşam hakkı ihlallerinin yanı sıra, yaşamını yitiren çocuklara yönelik temel insani değerlerden uzak yaklaşımın da izahatı olmayacak düzeydedir. 12 yaşında katledilen Helin, saatlerce ağır yaralı halde sokak ortasında bekletilmiş, ambulansın sokağa girişine engel olunduğu için yaşamını yitirmiştir. 13 yaşında yaşamını yitiren Cemile’nin günlerce cenazesinin derin dondurucuda bekletilmesinin, yine 15 yaşındaki Bünyamin’in cenazesinin bir cami avlusunda günlerce bekletilmesinin bir açıklaması olamaz. Olağan üstü şartlar, savaşlar dahil çocuklara yönelik yaşam hakkı ihlalleri hiçbir sebeple izah edilemezdir.’’ İHD, Barış dilini hakim kılacak yeni politikalar belirlemesi ile bölgede yaşayan herkes gibi çocukların da güvenli bir ortamda hayatlarını sürdürmelerini sağlayacağını açıklayarak, ‘’Bununla birlikte yaşanan çocuk yaşam hakkı ihlallerinde sorumluluğu bulunan kamu görevlilerinin onarıcı bir adalet mekanizması ile etkili bir ceza ve disiplin soruşturmasına tabi tutulmaları gerekmektedir. Yargı makamlarının ceza soruşturmalarında fail olan kamu görevlilerini cezasızlık politikası ile koruma refleksinden vazgeçerek gerçek anlamda adaletin sağlanması için gerekli tüm işlemleri etkili ve hızlı bir şekilde yerine getirmesi yaşanan ihlallerin yarattığı travmayı bir nebze de olsa azaltacak ve adaletin tesis edilmesini sağlayacaktır’’ dedi.  


Orjinal Habere Git
— HABER SONU —